İstanbul’daki bir restoranda 175 bin lira bahşiş bırakan Rus milyarder Abramoviç’in hesap ödeme alışkanlıkları ve yemek zevkini mekânın işletme müdürü Şef Ömer Ataysin anlattı

Ali Kemal ERDEM

Rus iş insanı Roman Arkadyeviç Abramoviç, önceki gün İstanbul Anadolu Hisarı’nda bir restorana gitti.
İki misafiriyle birlikte restorana gelen Abramoviç’i işletme müdürü şef Ömer Ataysin ağırladı. Misafirleriyle Adana kebap, yağlı kara, küşleme ve kanat yiyen Abramoviç, yemeklerin lezzetinden ve gördüğü hizmetten memnun kalınca garsonları da sevindirerek 85 bin lira hesapın dışında 175 bin lira bahşiş bıraktı.

Abramoviç’in ziyaretine dair detayları öğrenmek için şef Ömer Ataysin’i aradık.

Aslen Karslı olan 39 yaşındaki Ataysin, 10 yaşından beri yemek işinde olduğunu söyledi.
Günaydın Restoran’da 10 yıl Nusret’le birlikte çalıştıktan sonra Nusret’in kendi yerini açması üzerine dört yıl da onunla çalıştı. Toplam 10 yıl yurtdışında çalışan Ataysin, beş yıl önce Türkiye’ye dönerek farklı işletmelerde yönetici ve şef olarak çalışmaya başladı.

EVİNE BARBEKÜYE GİTTİ, BODRUM’DAKİ YATINDAKİ PARTİDE ETLERİ DE YAPTI

Yakın bir zaman içerisinde kendi işletmesini açma hazırlığında olan Ataysin, Abramoviç ile üç sene önce İstanbul’a geldiğinde tanıştığını belirterek, diyaloglarını şöyle anlattı:

“O zaman başka bir yerdeydim. Ona güzel bir et yapmıştım. Hoşuna gitmişti hatta ileride belki bir yer açarız demişti. Bodrum’a yatıyla geldiğinde de beni çağırmıştı. Yatında parti vermişti. Ben de partide misafirlerine etleri yapmıştım. İyi bir müşterimdir. Gelmeden önce arıyor. Seçici biri. Her yere gitmez. Yakında bir mesafede oturduğu için belli aralıklarla gelir. Kapıda gazeteciler beklemediğinden bizde rahat ediyor. Hatta en son evine barbeküye gittik. Misafirlerini ağırladı. Evine paket istediğinde veya geleceği zamanlarda beni arıyor. İki tane balık restoranımız da var. Hava güzel olduğunda yatla çıkar çıktığı zaman da beş altı kişilik et veya balık ister orada yapar.”

“ÖZEL BİR TERCİHİ OLMUYOR NE ÖNERİRSEM ONU YİYOR”

Abramoviç’in çok mütevazı bir insan olduğunu söyleyen Ataysin, özel bir yemek tercihi olmadığını söyleyerek, “Ben ne önerirsem onu yiyor. Özel bir isteği olmuyor genelde tercihi bana bırakır. Ben o gün hangi etler iyiyse seçer servisi ona göre yaparım. Mezeleri sever. Bizim masada sıcak olarak servis ettiğimiz kaşarlı patlıcan söğürme var. İlk onu yer. Et yemeyi gerçekten seven bir insan. Ardından tatlısını, katmerini yer sonra evine gider” şeklinde konuştu.

İNSANLARLA BİRLİKTE OTURMAYI SEVİYOR

Abramoviç’in mütevazı tavrını ziyaretlerinde de sürdürdüğünü söyleyen Ataysin, son ziyaretine dair, “Özel bir vip odamız var. Aradığında restoran yoğun olursa oraya ayarlayacağımı söyledim. Kendisi de yanında korumalar olmasından dolayı diğer müşteriler rahatsız olabilir düşüncesiyle ‘Tamam’ dedi. Ancak geldiğinde ortamın kalabalık olmadığını görünce ‘Ben insanların içinde oturmaktan hoşlanıyorum’ diyerek vip oda yerine diğer müşterilerin olduğu bölümde cam kenarına geçip oturdu” dedi.

ETİN NASIL YAPILDIĞINA DAİR SORULAR YÖNELTİYOR

Abramoviç’in ete olan ilgisi nedeniyle zaman zaman kendisiyle bu konuda sohbet ettiğini belirten Ataysin, “Eti nasıl bu kadar yumuşatabiliyorsun diye sorular yöneltir. Kuzu etini seviyor. ‘Kuzu eti kokar nasıl kokmamasını sağlıyorsun’ der. Eti nasıl güzel yaptığımıza dair esprili bir dille sorular yöneltir” diye konuştu.

HESABI KORUMALARIN İÇİ PARA DOLU ÇANTASINDAN ÖDÜYOR

Sohbetimizin ardından Ataysin’e merak edilen soruyu Abramoviç’in hesabı ve 175 bin lira bahşişi nasıl ödediğini sorduk. Ataysin, restoranda çalışan çalışanları sevindiren bahşişin hikayesine ve Abramoviç’in hesap ödeme alışkanlığına dair şunları söyledi:

“Yanında genellikle 10 kişilik koruma ekibi oluyor. Hesabı genelde kendi ödemez. Kart kullanmaz veya üzerinde nakit bulundurmaz. Hesap ödeneceği zaman yanında çanta bulunan iki yakın korumasını çağırır. Koruması çantadan para çıkarıp hesabı öder. Ancak beni tanıdığı için geldiği zamanlarda genelde çantadan parayı kendi çıkarıp öder. Hesaba bakmaz. Öyle kartla, sonradan ödeyim gibi davranışları olmaz. Nakit öder. Çantadan para çıkarır hesap sumeninin içine bırakır. Çıkarır beş, altı, yedi bin dolar öder çıkar.”

patronlardunyasi.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir