Gündemden düşmeyen isim Seyhan Soylu, şimdi olduğu gibi eskiden de sansasyon yaratan bir isimdi. Düşünebiliyor musunuz, kendisinin bir cumhurbaşkanı önünde soyunmuşluğu var. Nasıl mı? Gelin anlatalım…
Seyhan Soylu biliyorsunuz kafa karıştırmak ve sansasyon yaratmak konusunda uzman birisi. Ne zaman ne söyleyeceği hiç belli olmuyor.
En son geçtiğimiz gün Dilan Polat’ın eşi Engin Polat’la buluşmuş, sonra “Engin bana Paris’ten ev aldı, Bentley araba aldı” vs gibi şeyler söylemişti. Sonrasında da bambaşka şeyler anlatarak kafamızı yaktı.
Seyhan Soylu gerçekten çok enteresan birisi. Onun Polis Akademisi’nde okuduğunu ama yönelimi sebebiyle atıldığını biliyor muydunuz mesela? Yani okulu bitirse şu an üst düzey bir emniyet müdürü olacaktı.
Ama o şov dünyasında olmayı tercih etti, hakkını da verdi. Londra’da geçiş operasyonu olduktan sonra şarkıcılık, dansçılık, şov dünyasına ait ne varsa yaptı.
Ünlülerin menajerliği de yaptığı işlerden sadece bir tanesi. Peki onun gençlik yıllarında bir cumhurbaşkanının karşısında soyunduğunu biliyor muydunuz? Daha doğrusu o dönem başbakan, daha sonra cumhurbaşkanı olan birisinden bahsediyoruz.
Olayı hemen özet geçelim: Turgut Özal, siyasi yasakların kalkmasıyla ilgili referandumda “Hayır” kampanyası başlatmıştı.
Danışmanı Güneş Taner de yurtdışından getirttiği “No No” yazılı bir tişört giyip miting meydanlarında boy göstermişti. Bu kampanyanın en dikkat çekici duruşlarından biriydi.
Bir açılış sırasında Nazlı Ilıcak’ın kendisini törene gönderdiğini söyleyen Sisi de “No No” tişörtü buluyor ve organizasyona gidiyor.
Deri ceketinin önünü açıp tişörtünü gösterecekken, ceket yerine tişörtünü hızlıca çektiği için üstü yırtılmış ve göğüsleri ortaya çıkmış.
Hatta ve hatta, Özal’ın göğüslerinin üstüne düştüğünü de iddia ediyor Sisi. Bu kısım ne kadar doğru artık bilemiyoruz…
Bu olayın ardından apar topar tutuklanıp 15 gün hapis yatmış. Sisi o süreçte işkence gördüğünü söylüyor.
Hatta bir de “emniyet müdürü” açıklaması var ki o da enteresan:
‘Beni dövdüren emniyet müdürünü kendime âşık edip, sonra da onu bir dergiye kapak yapıp görevinden aldırdım. Böylece o on beş günün intikamını aldım. Daha sonra rahmetli Turgut Özal’la da tanıştım. Yaptığımdan çok utandım, çocuksu bir duyguymuş o protesto.’
Yıllar sonra Turgut Özal’la karşılaştıklarında özür dilediğini söyleyen Sisi, Özal’ın kendisine “olur öyle gençlik hataları” dediğini de ekliyor.
Kafanız yandı değil mi? Evet bizim de yandı…
