Bülent Buda: Uzatmalara geçildiğinde göz kapaklarımın isteğine direnememişim. Birden ekranda gürültülü sesler. Oysa takımlar benim gibi uyuyordu. Açtım gözlerimi bir baktım ki uyanmışlar.
Siyah beyazlıların belirgin sorunu Sandro Lima…
Golcülere özgü net pozisyonlarla buluşuyor her nedense gol vuruşları yetersiz ve de kötü. Yeni hoca değişikliğiyle oyun alanı dizilişi ve de anlayışında farklı oluşumlar gözlenebiliyor. Lakin takımın bütünü Osman Hoca’yı tanıyor. İlk 20 dakikada iki farka ulaşıp rakibin var olan direncini kırmak olasıydı. Dakikalar uzadıkça gol ya da goller gelmeyince geriye düşme sorunu baş gösteriyor. İyi ki o süreçte konuk takım ikinciyi atamıyor. Siyah beyazlılar, gole ulaşmak için intihar komandoları gibi saldırıyor. Nihayetinde uzatmaların parlayan yıldızı Topalli devreye giriyor. Hele o ikinci eşitlik golündeki vuruş tekniği. Uyuklarken bir coşku seline kapıldık. Eşitlik iki takım içinde adil gibi görünüyor. Kutlarız.
Fatih Tanfer: Yeni teknik direktörleri Osman Özköylü ile çıkış yakalamak isteyen Manisa FK, maçın başında itibaren rakip kalede gol aradı. Şahsen Lima’yı çok beğeniyorum. Ancak son haftalarda bir düşüş söz konusu.
Osman Hoca bilgi ve becerisiyle Lima’yı daha etkili kullanacaktır. Çorum FK’ya iki gol atan Topalli de büyük güven tazeledi. Manisa FK, zamanla gücünü sahaya yansıtacaktır. Maçın ilk yarısında, Manisa FK kalecisi Alperen ile Çorum kaptanı Ferhat’ın mücadelesi vardı. 25-35 ve 43. dakikalarda Ferhat’ın üç şutunu Alperen harika kurtardı. Maçın uzatmaları heyecan doluydu. Toplam 3 gol izledik. Manisa FK asla mağlubiyeti kabul etmeyen anlayışla gelecek adına umut verdi.
Mehmet Demirtaş: Sezona büyük umutlarla başladı. Rakiplerinin bir çoğu zengin ve seçenekli kadrosundan dolayı ligin favorisi olarak Manisa FK’yı adlandırdı. Yaşadığı gelgitlerle hepimizde hayal kırıklığı yarattığı bir gerçek. Manisa FK’nın kayıpları oldukça fazla. Osman Özköylü takımın başına getirildi. Osman Hoca önderliğinde 4 günlük çalışma sonrası Çorum FK maçına çıkıldı ve uzatmalarda 1 puanı adeta söktü aldı.
Siyah beyazlılar, tam 6 maçtır kazanmayı unutmuştu ki Ziraat Türkiye Kupası’nda Pazarspor’u eledi ve uzun zaman sonra kazanan taraf oldu. Umudumuz şeytanın bacağını kırdıkları yönünde. Evet lig uzun maraton ancak önlerinde zorlu bir fikstür de onları bekliyor.
Önce pazar günü Ege derbisinde Bodrum FK’ya konuk olacaklar. Bodrum da inişli çıkışlı bir grafik çiziyor ancak kadro kalitesi Manisa FK’dan çok aşağıda değil. Zorlu ve de keyifli bir derbi olacağı kesin.
Ardından Bandırmaspor’u evinde ağırlayacak olan Manisa FK, verilen ara sonrası şu an ki ligin lideri Eyüp deplasmanına çıkacak. Söz özü, üç puanlı sistemde maratonun başında isen her şeyin olabileceğini düşünerek gelen fırsatları mutlaka hanenize azami oranda puan olarak yazmanız gerekiyor. Bu süreç sizi nereye taşır yaşayarak göreceğiz. Osman Hoca’nın oyuncu grubuna dokunuşlarını hissedeceğimize inancım tam. Zira Manisa FK yönetiminin gösterdiği fedakârlıkda başarıyı sonuna kadar hak ediyor. İzleyip, göreceğiz…
FIRSATLAR BİRER BİRER KAÇIYOR
Bülent Buda: Gerçekleri görerek çıkış yolu aramak yararlı bir yaklaşım. O nedenle demeliyiz ki kazanacak kadar iyi değillerdi!
Elbette bu oyunda her defasında iyi olan kazanır diye de bir kavram yok. Rakipleri Bolu da iyi değildi.
Ama kazandı, neden?
İki duran top golü seyirci kalan Sousa ile önündeki savunma… Kenan’ın takımı öne geçiren golü, Kenan’ın kurnazlığı kadar bir şans golüydü. Özellikle o golle öne geçtikten sonra kötü oynayan rakibi üzerinde yeterli baskıyı oluşturup ikinci gol arayışlarında daha becerili ya da yaratıcı olabilselerdi Bodrum’a sevinçle dönmeleri olasıydı.
Kalesinde gördüğü iki köşe vuruşu golünde Sousa’nın çizgide kalışı, o yüksek toplara çıkarak uzun kollarının avantajını kullanamayışı yıkıcı bir kararsızlıktı. Yenilgiler üzer ama yıkmaz! Eğer ders çıkarılabilirse…
Sevgili İsmet Taşdemir’in sözlerinin oyuncuları üzerinde iyileştirici etkileri olmalı. Neyse yolun ne sonu ne de herşey bitti. Hayat devam ediyor. Önemli olan geleceği istekle, sevinçle kucaklayabilmekte…
Fatih Tanfer: Bodrum FK, denizleri geçiyor derede boğuluyor…
Geçen hafta Bandırma’yı evinde yendi. Bu hafta Bolu deplasmanında beklemediği 3 puanı bıraktı. Galip gelse 20 puanla iki büyük avantaj yakalayacaktı.
BodrumFK, takım halinde istenilen uyumu ve devamlılığı yakalayamadı. Yine duran topları kalesine açtı. Buna artık bir çözüm bulmalı.
Nedense bazı oyuncuların forumsuzluğu devam ediyor. İvedelikle fiziksel eksikliklerini kapatıp takımlarının gücünü artırmaları şart.
Bu istikrarsız görüntüden kurtulmalılar. Bu kadar hücumda etkili oyuncuları olan Bodrum FK’nın temposu maalesef bu maçta düşüktü. İsmet Hoca gerekli önlemleri alacaktır. Süper Lig’i hedefleyen takımın bu kadar puan kayıpları önlenmeli.
Mehmet Demirtaş: Bodrum FK geçtiğimiz sezonun gerisinde bir grafik çiziyor. Bu ligin tecrübelilerinden İsmet Hoca’nın başkandan devre arası transferi için bir söz almış olsa bile yine de işinin çok kolay olmadığı görülüyor.
Baktığımız zaman takımı, onun kimliğine yakışan futbolun uzağında. Gelgitlerle geçilen 10 hafta. Her hafta performans olarak eksilen oyuncu grubunu da ilave edersek bu takıma nasıl bir sihirli elin değmesiyle yol açılacağını doğrusu çok merak ediyorum. Bodrum FK, Bolu deplasmanında umduğunu bulamadı ve eli boş döndü. Boluspor’un kadrosunda kaliteli oyuncular olmasına rağmen özellikle gol bölgesinde ciddi sorunlar yaşayan bir ekip. Bodrum FK’nın puan veya puanla döneceği düşünülüyordu. Ancak öyle olmadı. Yalçın Hoca, Bodrum maçına özel bir sistem oyununu tercih edince İsmet Hoca ve öğrencileri de çalışmadığı yerden avlandı…
Bolu ekibinde maçın etkili ismi Oulare son saniye golüyle Bodrum ekibine hayal kırıklığı yaşattı. Bu hafta rakip çok daha tehlikeli. Her ne kadar onlarda kendileri gibi inişli çıkışlı bir grafik çizseler de Bodrum ekibinden bir adım önde gibi duruyorlar. Haftasonu bu ligin tecrübeli iki hocasının taktik savaşlarına şahitlik edeceğimiz bir gerçek. Hak eden kazansın.
